Covid-19 pandemisi başlangıcından beri ozon tedavisine olan ilgi artmıştır. Ozon tedavisiyle birlikte
vücudun oksijen kullanma kapasitesini artırmış ve kan dolaşımını düzenlemiş oluyoruz. Covid geçirmeyenler, hastalıktan korunmak veya daha hafif atlatmak için ozon tedavisine başvuruyorlar. Covid geçirenlerde ise hastalığın halsizlik, yorgunluk gibi etkilerinden kurtulmak ve hastalığın sekellerini
önlemek için ozon tedavisi oldukça etkili oluyor. Covid-19 enfeksiyonunda bağışıklık sistemi hücrelerinin az
ya da aşırı çalışması sıkıntıya yol açmaktadır. Bağışıklık sisteminin dengelenmesini sağlaması, dolaşımdaki
oksijen miktarını arttırması sebebiyle hem tedavisinde hem de sonrasında oluşabilecek komplikasyonları
engellemede ozon tedavisi sıkça kullanılmakta ve başarılı sonuçlar alınmaktadır.
Covid sonrasında genellikle yaşanan en büyük sıkıntılardan bir tanesi de damar içi pıhtılaşmaya bağlı
problemlerdir.
Bundan dolayıdır ki ozon, kan sulandırıcı bir tedavi yöntemi olması sebebiyle de tercih ediliyor. Covid19’a bağlı ölümlerde de en sık gördüğümüz durum aslında sitokin fırtınası oluyor. Ozon tedavisi önceden yapıldığında ya da tedavi esnasında destekleyici olarak uygulandığında sitokin fırtınasını engellemeye
yardımcı oluyor. Pıhtılaşma problemlerini ve buna bağlı ani ölümleri de önlüyor.
Covid-19 geçirdikten sonra ise hastaların çoğu kronik yorgunluk şikayetiyle geliyorlar. Bu durumda olan hastalarda, hastalığın nekahat dönemini kısaltmak ve en hızlı şekilde iyileşip eski gücüne kavuşturmak için de ozon tedavisi etkili bir yöntem oluyor. Özellikle koronavirüs enfeksiyonu sonrasında ozon tedavisine olan ilgi artmıştır. Ozon tedavisi, özellikle
otoimmun ve kronik dejeneratif hastalıklarda tamamlayıcı bir yöntem olarak ve de özellikle dolaşım problemi
olan hastalarda; diyabet ve hipertansiyonda sıklıkla kullandığımız bir tedavi yöntemidir. Kliniğimizde hasta
danışmanlığı eşliğinde ozon tedavileri yapılmaktadır.
Kermalli Klinik (0312)285 51 33